Sigorta bildirimi yapılmadan çalışan işçilerin, çalıştıkları süreleri sigortalı hale getirebilmeleri için açılan dava, hizmet tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Uygulamada sıkça işçinin sigorta primlerinin eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması durumuyla karşılaşılmaktadır. Bu halde işçinin, haklarını koruması mümkündür. Ayrıca gerekli bildirimleri yapmayan işverenin de para cezasıyla cezalandırılması mümkündür.
İşçinin sigorta primlerinin yatırılmaması veya eksik yatırılması, işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanmasını sağlayacaktır.Nitekim yargı kararları da bu yöndedir. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2008/31534 E. ve 2010/18798 sayılı kararına göre;
“…İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı vardır.”
Hizmet tespit davası açabilmenin kanuni dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 86.maddesine göre; işe giriş bildirimi işverence yapılmayan ya da çalıştıkları kurum tarafından tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde İş Mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınacaktır.
Açılan hizmet tespit davası sonucunda işçi, sigorta bildirimi yapılmadan çalıştığı süreyi sigortalı hale getirebilecektir. Sigortanın eksik ödenmesi bakımından da aynı durum söz konusudur.Hizmet tespit davası, sigorta hukukunu da ilgilendiren bir dava olduğundan bu konuda mutlaka iş hukuku avukatıyla görüşülmelidir. Hizmetin tespiti için açılan bu dava, çok detaylı bir dava olup üzerinde titizlikle çalışılmalıdır. Aksi halde davanın kazanılması mümkün olmayacaktır.
Hizmet Tespit Davası Açmanın Şartları Nelerdir?
Hizmet tespit davası açabilmenin birtakım koşulları vardır. Davanın açılmasına yönelik aranan koşulları şu şekilde sıralamamız mümkündür:
- Hizmetin, davalı işverenin yanında görülmüş olması,
- Sigortasız çalışmanın kurum tarafından tespit edilmemiş olması,
- İşverenin niteliğinin 5510 sayılı Kanun kapsamında sayılanlardan olması,
- Söz konu davanın, hizmetin görülmesinin üzerinden 5 yıl geçmeden açılmış olması gerekmektedir.
İş hukuku ve sigorta hukukunu ilgilendiren bu dava hakkında detaylı bilgi için hukuki danışmanlık alınması gerekmektedir. Böylece mevcut olayın özelliklerine göre detaylı bilgi alınabilecek ve hukuki bir yol çizilecektir.
Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır?
Açılacak bu davada en önemli husus, sigorta bildiriminin yapılmadığı dönemde çalışıldığının ispatıdır. Davacı işçi, sigortasız olduğu dönemde çalıştığını her türlü delil ve tanık ile ispat edebilecektir. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2014/8915 E., 2015/5843 K. sayılı kararında
“…Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir…”
demek suretiyle bordro tanığı ve komşu işyeri tanıklarının önemine vurgu yapmıştır.
Hizmet tespit davası tanık beyanları dışında ayrıca bilirkişi raporu, ücret bordroları, işyeri dosyası, işyeri sicil dosyası, vergi mükellefiyet kayıtları vs. delil olarak kullanılabilecektir.
Hizmet tespit davasının başarı ile kısa sürede sonuçlanması için işçi avukatına danışılmasını tavsiye ederiz.
Hizmet Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Hizmet tespit davasında İş Mahkemesi görevli olacaktır. Yetkili mahkeme ise, işçinin çalıştığı işyeri mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Hizmet tespit davasında görevli ve yetkili mahkemenin doğru tespiti, zaman kaybı yaşanmaması adına çok önemlidir. Aksi halde dava sürecinin uzaması kaçınılmaz olacaktır.
Kapanmış Şirkete Hizmet Tespit Davası Açılabilir Mi?
Kapanmış şirkete hizmet tespit davası açılıp açılmayacağı tarafımıza yöneltilen sorulardandır. Uygulamada sıkça, sigorta primleri eksik ödenen kişiler, çalıştıkları şirketin kapanmasından dolayı mağduriyet yaşamaktadır. Bu halde akıllara gelen ilk soru da kapanan bir şirkete karşı sigorta primlerinin eksik ödenmesinden dolayı dava açılıp açılamayacağıdır. Konuyla ilgili farklı yargı kararları mevcuttur. Bu nedenle net bir bilgi vermemiz doğru olmayacaktır. En güncel bilgiye ulaşmak için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
Hizmet tespit davası ne kadar sürede sonuçlanır? sorusu tarafımıza yöneltilen sorulardandır. Söz konusu davanın süresini etkileyen birtakım faktörler vardır. Mahkemenin iş yoğunluğu ve davada avukatla temsil sağlanıp sağlanmadığı bu süreyi etkileyen en önemli faktörlerdendir. Avukat ile temsil sağlanırsa, olası usuli hataların önüne geçilecek ve süreç kısalacaktır. Ayrıca avukat, bu süreci nasıl yürütmesi gerektiğini en iyi şekilde bilen kişi olduğundan adımların hızlı ve doğru atılmasında etkili olacaktır.
Hizmet Tespit Davası Ücreti 2018
Dava, eğer avukata vekaletname vermek suretiyle açılırsa vekalet ücretinden bahsetmemiz gerekecektir. Vekalet ücretinin ne kadar olacağı ise İstanbul Barosu Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecektir. 2018 yılında hizmet tespit davası ücreti, 4.700 TL olarak belirlenmiştir. Ancak en doğru ve güncel bilgi için işçi avukatı ile görüşmenizi tavsiye ederiz.