İşe İade Dava Açma Süresi 2020 ve Sürelerin Önemi

işe iade dava açma süresi,işe iade davasında sürelerin önemi
işe iade dava açma süresi,işe iade davasında sürelerin önemi

İşe iade dava açma süresi, işe iadenin sağlanmasında önemlidir. Çünkü dava sonucunda işçinin işe iadesi sağlanabileceği gibi yüksek miktarda tazminatlar alınması da mümkündür. İşe iade davasını açma süresine riayet edilmemesi, işçinin işe iadesini imkansız kılacağı gibi maddi kayıplar yaşamasına da neden olacaktır.

İşe iade davasına dair hükümler 4857 sayılı İş Kanunu m.20’de düzenlenmiştir. İlgili madde hükmünde işe iade davasının şartları, süreler ve tazminat miktarları belirtilmiştir. Süreler dendiği zaman akla yalnızca işe iade talebiyle dava açma süresi gelmemelidir. Örneğin; işe iade davasının kazanılması halinde işçinin, kesinleşen kararın kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işverene başvurması gerekmektedir. Aksi takdirde işveren tarafından yapılmış fesih, geçerli kabul edilecektir. Süresi içinde başvuru yapan işçiyi 1 ay içinde işe başlatmayan işveren ise işçiye en az 4 en çok 8 aylık ücret tutarında tazminat ödeyecektir. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için “İşe iade davası” adlı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

İşe İade Dava Açma Süresi 2020

İşe iade talebiyle açılacak olan davaya ilişkin süreler, İş Kanunu’nun 20.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde hükmüne göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği ya da gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasıyla 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurabilir. Yapılan yeni düzenleme ile işe iade talebiyle doğrudan dava açılması mümkün olmayıp arabulucuya başvurmak zorunludur. Dolayısıyla bahsi geçen işe iade dava açma süresi arabuluculuk başvurusunda bulunma süresidir.

Arabuluculuk görüşmeleri neticesinde işçi ve işveren uzlaşamazsa tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade davasının açılması gerekmektedir. Yani  işe iade davası öncesinde arabuluculukta anlaşamama dava açma süresi 2 haftadır. Arabuluculuk sonrasında yasal süre içinde dava açılmazsa, işe iade mümkün olmayacaktır. Çünkü belirtmiş olduğumuz süreler işe iadede hak düşürücü sürelerdir. Dolayısıyla sürelerin kaçırılması halinde işe iade mümkün olmayacağı gibi tazminat da alınamayacaktır.

İşe iade davası, gerek davanın yürütülmesi gerekse usul kuralları dahil olmak üzere titizlik ve tecrübeyi gerektiren bir davadır. Bu konuda hukuki destek alınmaması yukarıda belirttiğimiz gibi maddi  kayıplara neden olacaktır. Dolayısıyla feshin geçersiz olduğunu veya fesihte sebep gösterilmediğini düşünen işçiler, işe iade talebiyle arabulucuya başvurma ve gerekirse dava açmak için mutlaka işçi avukatına danışmalıdırlar. İşçi avukatı, süreci başından sonuna kadar titizlikle takip edecek ve müvekkili için en iyi sonucu elde etmeye uğraşacaktır.

İşe İade Dava Açma Süresi Nasıl Hesaplanır?

Dava açma süresinde en dikkat edilmesi gereken konusu, 1 aylık sürenin nasıl hesaplanacağıdır. İşe iade dava açma süresi ne zaman başlar? Kanunda belirtilen 1 aylık süre, fesih bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Dava açma süresi konusunu bir örnekle açıklayacak olursak; 10.10.2020 tarihinde işveren, işçinin sözleşmesini feshettiğini ve bir ay sonra artık kendisiyle çalışmayacaklarını belirtmiştir. Dolayısıyla işçinin iş sözleşmesi, 10.11.2020 tarihinde feshedilmiş sayılacaktır. İşçi eğer 10.11.2020  tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talepli dava açmak isterse bu mümkün olmayacak; hak düşürücü süre çoktan dolmuş olacaktır. Çünkü kanun, “fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde” ibaresini kullanmıştır. Dolayısıyla fesih bildirimi 10.10.2020’de yapılmış olup işe iade dava açma süresi, yani hak düşürücü süre bu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu anlamda işçinin 10.10.2020 tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabuluculuk başvurusunda bulunması gerekmektedir.

İşe İade Davası Açma Süresi Mahkeme Tarafından İncelenir Mi?

İşe iade davasını açma süresi, davanın gidişatı açısından önemlidir. Şöyle ki; süresi içinde dava açılmamışsa mahkeme bunu her aşamada dikkate alabilir. Çünkü işe iade dava açma süresi, hakim tarafından re’sen incelenecektir. Hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı tespit edilirse maalesef ki davanın reddi ile karşılaşmak söz konusu olacaktır. Ancak dava açılmadan evvel arabuluculuk başvurusu zorunlu olduğundan hak düşürücü sürenin dolduğu, bu aşamada da belirtilebilir. Buna rağmen kişi, dava açma yoluna gitmişse yukarıda açıklamış olduğumuz üzere davanın reddi ile karşılaşmak söz konusu olacaktır.

İşe İade Davası Sonuçlanma Süresi

İşe iade dava açma süresi kadar davanın ne kadar sürede sonuçlanacağı da merak edilen konular arasında yer almaktadır. İşe iade talebiyle öncelikle arabulucuya başvurulması gerektiğini belirtmiştik. Arabulucuya başvuru dava şartıdır. Arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde dava, usulden reddedilecektir. Arabuluculuk sistemiyle ilgili detaylı bilgi için “Arabuluculuk nedir?” adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

İşe iade talebinde bulunmak için süresi içinde  arabulucuya başvurulması halinde arabulucu görevlendirilecektir. Arabulucu, 3 hafta içinde uyuşmazlığın çözümü için görüşme organize edecektir. Arabuluculuk görüşmeleri sırasında işçi ve işveren uzlaşırsa en fazla 3 haftalık bir süre içerisinde uyuşmazlık çözümlenmiş olacaktır. Tarafların uzlaşamaması halinde ise dava açma yoluna gidilecektir. İş Mahkemelerinde açılacak olan dava, mahkemenin iş yüküne ve somut olayın özelliklerine göre farklı sürelerde sonuçlanmaktadır. Ancak büyük şehirlerin yoğunluğu göz önüne alındığında iş hukuku avukatı ile temsil varsa ortalama 3-6 ay gibi bir süre içerisinde işe iade davası sonuçlanacaktır. İş mahkemeleri davaları ne kadar sürede sonuçlanır? başlıklı makalemizi okuyarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Avukat olmaksızın dava açılması halinde hak kayıplarının yaşanması söz konusu olabilir. Ayrıca kısa sürede sonuç almak da mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla ister sendikal fesih sebebiyle işe iade davası olsun isterse farklı bir nedenle her halde hukuki danışmanlık alınmalıdır.

 Bu sitedeki bütün içeriklerin telif hakkı Av.Ayşegül Helvacıoğlu’na aittir. Sitede yayınlanan tüm içerikler kopya korumalı olup yazılı izin olmaksızın kopyalanması veya yayınlanması durumunda 5846 sayılı FSEK kapsamında yasal işlem gerçekleştirilecektir.