Kira Uyarlama Davası

kira uyarlama davası,kira bedelinin uyarlanması
kira uyarlama davası,kira bedelinin uyarlanması

Kira uyarlama davası ile ilgili hukukumuzda özel bir düzenleme mevcut değildir. Ancak sözleşmenin uyarlanması hükümleri ve Yargıtay kararları, kira uyarlama davası hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Özellikle uzun süreli kira sözleşmeleri yapılması durumunda yaşanan sıkıntıların çözümünde kira uyarlama davası büyük öneme sahiptir.

Kiranın uyarlanması için dava açma hakkı, hem kiracı hem de kiraya verene aittir. Mevcut koşullara göre kiracı, kira bedelinin uyarlanması için dava açabileceği gibi kiraya veren de aynı talepte bulunabilir. Ancak uygulamada genellikle kiracının dava açma yoluna başvurduğunu görmekteyiz. Kiranın uyarlanması sonucunda davacı artık yeni bedel üzerinden kiraya verene ödeme yapmaya devam edecektir.

Kira Uyarlama Davasının Şartları Nelerdir?

Kiranın uyarlanması talebiyle dava açılabilmesi için öncelikle taraflar arasındaki edim dengesinin bozulmuş olması gerekir. Şöyle ki; taraflardan biri açısından borcun ifası artık çekilmez hale gelmiş ise dava açarak kira bedelinde uyarlama talep etmek mümkündür. Taraflar arasındaki edim dengesinin bozulmasına sebep, farklı faktörler olabilir. Ancak burada önemli olan kira sözleşmesi imzalandığı esnada var olmayan ve var olması öngörülmeyen bir olgunun mevcudiyetidir. Örneğin; devalüasyon yaşanması, ekonomik kriz çıkması, büyük alt yapı veya üst  yapı değişikliği olması kira uyarlama davası açılmasına sebebiyet verecektir. Son aylarda sıkça Dolar kurunda yaşanan artış sebebiyle kiranın uyarlanması amacıyla dava yoluna başvurulduğunu gözlemlemekteyiz. Bu açıdan döviz kurunda yaşanan artış nedeniyle de kira uyarlama davası açılmasının mümkün olduğunu söyleyebiliriz.

Kiranın uyarlanması isteyen taraf unutmamalıdır ki hakimin vereceği karar geleceğe etkili olacaktır. Dolayısıyla geçmiş dönemde ödenen kira bedellerinin de dava yoluyla uyarlanması veya geri alınması söz konusu değildir. Kiranın uyarlanması davası özellikle uzun dönem kira sözleşmelerinin varlığı durumunda başvurulan hukuki  çaredir. Eğer 1 yılda kısa süreli bir sözleşme var ise veya sözleşmenin bitmesine 1 yıldan az bir süre kalmışsa uyarlama davası açılması mümkün olmayacaktır.

Kira Uyarlama Davası Görevli Mahkeme

Kira bedelinin uyarlanması talebiyle açılacak olan davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olacaktır. Davanın açılması ve takibinin sağlanmasında sözleşme avukatı ile temsil sağlanması en doğrusudur. Böylece hem süreç daha hızlı işleyecek hem de muhtemel hataların önüne geçilecektir.

Kira Tespit ve Uyarlama Davası Arasındaki Farklar

Kira uyarlama davası ve kira tespit davası genellikle aynı dava türü olarak düşünülmektedir. Fakat aslında birbirlerinden farklı iki dava türüdür. Kira tespit davası dendiği zaman öncelikle sözleşmenin 5 yıldan uzun mu yoksa kısa mı olduğu değerlendirilecektir.Ardından sözleşmede, kira bedeline ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olup olmadığına bakılacaktır. Eğer yabancı para cinsinden kira bedelinin ödenmesi kararlaştırılmışsa bu hususun da göz önünde bulundurulması gerekecektir. Oysa kira uyarlama davasında ise taraflar arasındaki denge, öngörülemeyen ve sözleşme imzalandığı esnada mevcut olmayan bir olgu nedeniyle bozulmuştur. Bu açıdan her iki dava arasında net farklılıklar vardır. Kira tespit davası ile ilgili bilgiye yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Sözleşmeler hukuku ve kira hukukuyla ilgili diğer yazılarımıza ilgili linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz:

Kira bedelinin uyarlanması davası, dava şartları ve dilekçesi hakkında detaylı bilgi almak; gerekirse hukuki süreci başlatmak için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz.

 Bu sitedeki bütün içeriklerin telif hakkı Av.Ayşegül Helvacıoğlu’na aittir. Sitede yayınlanan tüm içerikler kopya korumalı olup yazılı izin olmaksızın kopyalanması veya yayınlanması durumunda 5846 sayılı FSEK kapsamında yasal işlem gerçekleştirilecektir.